kombucha ile sağlıklı yaşam
6 Aralık 2014 Cumartesi
4 Temmuz 2014 Cuma
Kombu çayı tedavisel başarıların raporları
EmailShare
TEDAVİSEL BAŞARILARIN RAPORLARI
Medikal Çalışmalardan Vakalar
Dr.Sklenar’ın çalışmalarından bazı dikkate değer vakalar
Bayan D 1941′de doğdu. Beni görmeye 18 Ağustos 1984′de geldi.Bitmiş bir haldeydi. Şubat 1981′de hastanın rahmi kesilip alınmıştı. Birkaç ay sonra sarkomdan (kaynağını bağ dokusu hücrelerinden alan hibis tümör) dolayı sol bilekle dirsek arasındaki kemikleri erimişti.Biraz zaman sonra sol koltuk altı boşalmıştı.Hasta hastane kliniğindeydi .Hasta çok şiddetli bir biçimde depresifti, kendini öldürmeyi düşünmüştü ve zamanının çoğunu yatağa bağlı olarak geçiriyordu.
18 ağustos 1982′de Testler esnasında. İrisin koyu pigment halkaları tarafından sarıldığını not ettim.
Bu işaretler, karın bölgesi ile ilgiliydi. Hematogram vazükül kütlesi karakterliydi.Ben şunları yapmasını istedim
Günde 2 kere1 büyük bardak kombucha ,günde bir kere 2 kapsül mutaflor, günde 3 kere 15 damla kombucha konsantrasyonu,
Bir hafta kadar bir süre sonra zayıf kondüsyon kaybolmaya ve hastanın yatağa bağlılığı azalmaya başladı. Kasımın 22 sinde bu yıl Tekrar kontrol ettiğimde irislerdeki pigmentler açıklığa kavuşmaya başlamıştı ve hemogramı normaldi! Sağlık durumu oldukça normaldi.
Hasta tekrar çalışabildi , keyfi yerinde ve iyimserdi.
BEYİN TÜMÖRÜ
A.F 1924′de doğdu. Beynindeki tümör 1974′ün Nisan ayında hastanede keşfedildi.Sonra hastaya operasyon riskleri hakkında bilgiler verildi.Oda bu yüzden operasyonu reddetti.
18 Nisan 1974′de hasta test edildi. Sol gözünün irisi pigment halkaları ile çevrilmişti.Beyninin bölümlerinde derin çizgiler ve büyük makroskobik siyah pigment molekülleri vardı.Çizgiler makroskobik pigmentlerle kaplanmıştı.
Hasta 18 tane colibiogen iğnesi ve her gün iki şarap bardağı dolusu kombucha aldı. Sonra şikayetleri azalmaya başlamıştı.Haftalar sonra, klinikte tümörün boyutunun küçüldüğü ve biraz zaman sonra tümörü büyük oranda kayboldu.Siyah pigmentsel moleküller daha açık renge dönüştü. Hastanın şikayetleri azalmıştı.
Hasta medikal testlere ve tedaviye tabi tutuldu. İrisi ve Kanı normaldi. Hasta kendini çok iyi hissediyordu.
TİROİD BEZİ KANSERİ
Bay H.E 1933′de doğdu. Beni görmeye geldi. 19 Haziran 1980′de kendisini test etmemi istedi. Uzmanlardan 3 yıldır medikal tedavi almıştı ve tiroid bezleri yumurta kadar olmuştu. Ben onu test ettiğimde irisi ve kanı oldukça pozitifti. Hasta 1980 Ağustos’undan beri her gün düzenli bir şekilde günde 2 büyük bardak dolusu kombucha içiyordu. Mutaflor hiç kullanmamıştı. 1981 Martında uzamanlar hastayı yeniden test ettiler. Tümörü 3te2 oranında azalmıştı. İris ve kan testleri normale yakındı. Hasta sonraları rahatsızlık duymadı.
GÖZ MELANOMU (HİBİS TÜMÖR)
Bayan G.M 1904′de doğdu. Amfizem astım ve glokom rahatsızlığından 1948 den beri rahatsızlık duyuyordu. 1971 Ağustos’un da, sağ gözünde koroid melanom keşfedildi.Hasta hemen operasyon geçirmeliydi. Fakat o reddetti.Hastane de sorumluluğu, kendisine bıraktı.
Ben onu test ettiğimde kanserin açık işaretlerini ve kanında vezikül (kabarcık) kütleleri buldum. Tedavi hemen olağan şekilde başladı(kombucha,mutaflor,colibiogen).4 ay sonra kanserin işaretleri ortadan kakmıştı.
PELVİK ORGANLARIN CİDDİ RAHATSIZLIKLARI
Bayan O.R 1922′de doğdu. 1973′de radikal bir operasyona maruz kaldı.1979′da rahminde kanser tekrar oluştu. 18 tane radyo terapist ve iki tane geçici radyum içeren dolumları vardı. Rahminin belirli bir kısmı alınmıştı.
4 Mayıs 1981′de Bayan R. danışmak için bana geldi. Sağlık bakımından terkedilmiş bir biçimdeydi. Çok kuvvetli archorrhagiası vardı ve bu yüzden kalın bebek bezi kullanıyordu. İrisler çok ciddi metabolik rahatsızlıklar gösteriyordu. Kolestrol ve uric asit çökelti kütlesi vardı. Ayrıca bağırsak bölgesinde geniş pigmentasyonlar vardı. Daha da fazlası , anne rahminde ve vajinasında bozulmalar vardı. Sonra hasta 6 ay kombucha ve mutaflor aldı, Hasta sonra geniş ölçüde restore oldu ve kendi ev işlerini yapabildi ve kısa seyahatlere çıkabildi. İris pigmentleri açılmaya ve küçülmeye başladı. 18 Mart 1982′de çok normal bulundu. Sonraları kendini güçlü hisseti ve hatta danslara bile devam etti.
MİDE VE BAĞIRSAK RAHATSIZLIKLARI
Bayan R.L 1937′de doğdu. 1981 Aralık /1982 Ocak ta enfeksiyonun sıtmalı bir türünden ızdırap çekiyordu.3 ay kadar penisilin deposu tedavisi almıştı. Hastalığı belirgin bir şekilde kötüleşmişti.Bir çok uzmana danışmıştı,Fakat çeşitli medikal testler hiçbir şeyi ortaya çıkarmamıştı.Bir çok doktora ve terapiste danışmıştı ama hiçbir sonuç yoktu.Ondan sonra psikiyatriste başvurdu.Fakat buda başarısız oldu.Hasta eriyip bitmişti ve artık hiç bir şey yiyemiyordu.
17 Mayıs 1982′de hasta bana danışmak için geldiğinde bitmiş bir haldeydi. İrisi makroskobik ve mikroskobik intestine(bağırsak) pigmentler gösterdi.kanında vezikül(kabarcık) kütleleri vardı.Hasta alt üst olmuş bir haldeydi ve sinirliydi.Kombucha konsatrasyonu ve mutaflor verdim. 13 Haziran 1982′de hastayı tekrar kontrol ettiğimde normale dönmüştü. Kilosunu geri kazanmıştı ve yiyip içebiliyordu Ve hiçbir şekilde irisinde işaretler yoktu ve hemogramı normal sonuçları gösterdi.
2 Temmuz 1982 de hasta şunları söyledi –Çok iyi hissediyorum-Nasıl mutluyum anlatamam !!!
AKCİĞER RAHATSILZIKLARI
J.F 1957′de doğmuştu, uzmanlar ile 6 yıl medikal tedaviye maruz kalmıştı.Hastalığı çok kötü bir hal almıştı ve her gün birçok hap alıyordu.Öksürük krizinden ve şiddetli kabızlıktan acı çekiyordu ve rahatlayamamıştı.Hergün günde 15 tane müshil ilacı (laksatif) alıyordu.
1982′nin ocak ayında medikal testler karaciğer ve bağırsak ile ile ilgili birçok iriste güçlü işaretler gösteriyordu. Kan sayımı oldukça güçlü pozitifti: üçüncü ve dördüncü evre.
Sonra Mutaflor ve kombucha aldı. Sadece üç günde bağırsakları düzene girdi ve öksürük hafifledi.Hasta günde bir litre kadar kombucha içiyordu.1982 Eylül’de tekrar testler yapıldığında normale yakın hemogram ve hiçbir şekilde irisinde kötüye işaret yoktu.
Hasta iyi hissediyordu ve kendini yeni bir insan gibi hissetmeye başladı
TEDAVİSEL BAŞARILAR ÜZERİNE RAPORLAR
Aşağıdaki beyanlar Dr.Rudolf Sklenar’a gönderilmiştir.Dr.Sklenar bunları çeşitliliklerine ve hastalık durumlarına göre kombucha’nın aktivitesini göstermiştir.Çeşitli şehirlerden gelen sayısız mektuplardan seçilmiştir.
BADEN’DEN BAYAN B.
Sizin olağan üstü çay mantarınız kombucha hakkında şunları söylemek istiyorum.65 yaşımdayım ve 35 yıldır inanılmaz derecede baş ağrısı çekiyordum.Sonra 3 ay boyunca kombucha kullandım. Daha sonra uzun süreli baş ağrılarım olmadı.Şu an çok mutluyum. Haplardan başka hiç kimse bana yardım edemezdi.Şimdi kombucha sayesinde hiç kimseye ihtiyacım yok.
WALDMOOR’TAN BAYAN T.
Hevesimi, ilgimi size tanımlayamam.30 yaşımdayken, 45 yaşımda gibiydim,Saçlarım beyazlamıştı.Şimdi saçlarımın doğal rengi geri döndü.Kombucha’ya inanılmaz derece inanıyorum.Tırnaklarım şimdi daha güçlü.Allerjim düzeldi,cildim artık eskisi gibi kuru değil ve eklerim de artık sert değil.
WÜRNSDORF’TAN BAYAN R.
8 yıldır ayaklarımdaki gut hastalığından dolayı acı çekiyordum.Geçen sene kombucha tedavisine başladım.Çok güçlü dehidre (suyunu almak)etkisini bildirdim ve benim rahatsızlığım şu an oldukça iyi durumda.Tedaviden önce inanılmaz acılar çekiyordum ve diğer tedavilerin hiç birinden fayda göremedim.
HAARLEM’DEN BAY M. (TIP DOKTORU)
Kombucha’ya sahip olduktan sonra, onu hastalarıma ilaç olarak verdim ve onunla çocuklardaki bronşit rahatsızlığında başarılı olduğumu söylemek isterim.
VİLLACH’TAN BAYAN A.
Kombucha’yı düzenli kullanmaya başlamadan önce ,oldukça düşük kan basıncına sahiptim.Birkaç ay içinde normal değerlere ulaştım……Sindirim sistemin üzerinde oldukça poztif bir etkisi oldu……kan sayımım mükemmel oranlara çıktı.Birçok tanıdığım kullanıcıdan da,onların da muhteşem şeyler hissettiklerini duydum .
VİLLACH’TAN BAY K.
Şiddetli gut hastalığından dolayı sadece baston yardımıyla yürüyebiliyordum.3 ay sonra hastalığımın durumu iyiye gitti.Şimdi hiçbir ağrım kalmadı.
VİLLİNGENDEN BAYAN L.
Kombucha’yı tek başıma denedim.Başlangıçta çok korkuyordum.Çünkü; şeker seviyesi 280 ile 400 arasında değişiyordu.Ayrıca dizlerimdeki ve ayaklarımın üstündeki sular nedeniyle acılar çekiyordum, hastalığım tedavi edilememişti. Hatta özel bir klinikte bile,sonra glukometabolizma düzeni testi normal değerlere 105-108 arasında azaldığını gösterdi.Doktorum bu haberleri duyunca adeta şaşkına döndü.Ayaklarımdaki sular komple kayboldu.Ne muhteşem bir başarı.Ürününüze teşekkür ederim.
WÜNSDORF’TAN BAYAN R.
Ne kadar memmun olduğumu anlatamam, kombucha konsantrasyonu sadece gut hastalığımı tedavi etmekle kalmadı, bağırsaklarla ilgili problemleride başladığımın zamandan beri azalttı.
GRAZ’DAN BAYAN L.
1981 Eylül’ündeki bağırsak (kanser) ameliyatımdan beri ,hergün kmobucha içeceği içiyordum ve kuşkusuz bana yardım ettiğine inanıyordum.Kendimi iyi hissediyordum ve hiçbir rahatsızlıktan acı duymuyordum…..Romatik rahatsızlıktan dolayı parmaklarım oldukça etkilenmişti.Hiç bir şekilde ilaç kullanmadım,hastalığım azalmıştı.Burada kombucha’nın bana yardım ettiği gözüküyor.
GAILITZ’TEN BAYAN R.
Bağırsaklarla ilgili rahatsızlıklardan yıllarca rahatsızlık duyduktan sonra,müshil ilacı(laksatif) olmadan yapamıyordum.Kombucha içmeye başladım ,Yarım yıl sonra laksatife ihtiyaç duymadım.Hemogramım dikkate değer şekilde iyileşti.
ARNOLDSTEIN’DAN BAYAN R.
1983′ün aralığında ,jinekolojik operasyona maruz kaldım.Ana rahmimde problemler vardı.Sonra radyasyon terapisine maruz kaldım,sağlık durumum çok kötüydü. Hemogramım çok kötüydü ve bağırsaklarla ilgili tehlikelerden çok büyük rahatsızlık duyuyordum.Kombucha çayı almaya başladıktan sonra,hergün daha iyi hissettim.Kan sayımım iyileşmişti ve tuvalet ihtiyacım normale dönmüştü.Kendimi tekrar keşfettim ve iyi hissettim.Diğer hiçbir ilaçlardan almadım.Hastanedeki medikal testlerim tekrar komple sağlıklı olduğumu kanıtladı.
YBBS’DEN BAYAN ST.
Geçen sene oğlum araba kazasında ağır bir şekilde kafasından yaralandı.Uzun süre bilinçsiz kaldı ve daha sonraları ciddi şekilde konsantrasyonsuzluk yaşadı.Ona oksijen ve kombucha konsantrasyonu verdim……….Sağlık durumu iyileşti ve üniversite eğitimine devam etti.Sağlık durumunun bu kadar düzeleceğini rüyamda bile görsem inanmazdım.
KLAGENFUTH’TAN BAYAN SP.
Benim kocam kombucha’yı adeta su gibi içiyor.Hiç bir şekilde ilaç almamasına karşın artık gut ile ilgili hiçbir atak geçirmiyor.
LINDENFELS’TEN BAY W.
Çay mantarı kombucha benim çocukluk anılarımı yeniden canladırdı.Benim annem şeker hastalığından çok acı çekmişti ve bu içeceğin şeker hastalığı üzerinde çok iyi etkileri olduğunu söylemişti.
NOHEN’DEN BAY K.
Kombucha’yı yüksek tansiyondan dolayı kullandım.Kan basıncım normale düştü.Kombucha içeceği beni mükemmel yaptı.
FRIESENRIED’TEN BAY L.
Kombucha’nın etkileri inanılmaz derecede şaşırtıcı.Örneğin benim annem (73 yaşında) sadece birkaç haftada romatizma ile ilgili rahatsızlıklardan kurtuldu.Ek olarak,göz tansiyonu yıllarca çok yüksekti.Normal değerlere düştü. Göz doktoru şaşkınlıklar içinde kaldı. Sonuç olarak görme gücü gelişti.
VELZEN’DEN BAYAN D.
1 yıl boyunca tavsiye edilen şekilde hergün düzenli olarak kombucha kullandım ve 5 kilo aldım .Geçtiğimiz ay içinde 48 kilodaydım.
MUNİH’TEN BAYAN D.
Kombucha’yı üç hafta kadar kullandım ve kendimin öncekinden daha iyi , yenilenmiş ,genç ve fit hissettim.
SENFTENBERG’TEN BAYAN H.
Kabızlıktan inanılmaz acı duyuyordum. Kombucha kullandığım günden beri hiçbir şeyim kalmadı.
GIESSEN’DEN BAYAN J.
İki yıl önce grip oldum.Boğazlarımdaki balgamdan dolayı rahatsızlık duyuyordum.Kombucha içtikten sadece 8 gün sonra komple iltihabı attım.
VIYANA’DAN BAYAN K.
Bir seneden beri kombucha içiyordum.Bu içeceği kaçırmak istemiyordum.Onu kullandığımdan beri kendimi iyi hissediyorum ve bağırsaklarla ilgili rahatsızlıklarım ve gaz problemim düzelmişti.Ne yediğimin artık önemi yoktu.
KEMPTEN’DEN BİR TIP DOKTORU
Ben kendim dializ hastasıyım.O yüzden çok az miktarlarda sıvı tüketebiliyordum ve kombucha içtim.Hemde hiçbir büyük beklentilerim olmadan.Esasında susuzluğumu dindirmek için.Biz dializ hastaları uzun aralıklı ve dönemli labarotuar analizlerine ihtiyacımız vardır.Şimdi kombucha’yı normal kullanıyorum ve kraten değerim ve üre, düzenli olarak artmıştı,dialize rağmen.Son testlerimin kontrolü beni oldukça şaşırtmıştı.
EmailShare
TEDAVİSEL BAŞARILARIN RAPORLARI
Medikal Çalışmalardan Vakalar
Dr.Sklenar’ın çalışmalarından bazı dikkate değer vakalar
Bayan D 1941′de doğdu. Beni görmeye 18 Ağustos 1984′de geldi.Bitmiş bir haldeydi. Şubat 1981′de hastanın rahmi kesilip alınmıştı. Birkaç ay sonra sarkomdan (kaynağını bağ dokusu hücrelerinden alan hibis tümör) dolayı sol bilekle dirsek arasındaki kemikleri erimişti.Biraz zaman sonra sol koltuk altı boşalmıştı.Hasta hastane kliniğindeydi .Hasta çok şiddetli bir biçimde depresifti, kendini öldürmeyi düşünmüştü ve zamanının çoğunu yatağa bağlı olarak geçiriyordu.
18 ağustos 1982′de Testler esnasında. İrisin koyu pigment halkaları tarafından sarıldığını not ettim.
Bu işaretler, karın bölgesi ile ilgiliydi. Hematogram vazükül kütlesi karakterliydi.Ben şunları yapmasını istedim
Günde 2 kere1 büyük bardak kombucha ,günde bir kere 2 kapsül mutaflor, günde 3 kere 15 damla kombucha konsantrasyonu,
Bir hafta kadar bir süre sonra zayıf kondüsyon kaybolmaya ve hastanın yatağa bağlılığı azalmaya başladı. Kasımın 22 sinde bu yıl Tekrar kontrol ettiğimde irislerdeki pigmentler açıklığa kavuşmaya başlamıştı ve hemogramı normaldi! Sağlık durumu oldukça normaldi.
Hasta tekrar çalışabildi , keyfi yerinde ve iyimserdi.
BEYİN TÜMÖRÜ
A.F 1924′de doğdu. Beynindeki tümör 1974′ün Nisan ayında hastanede keşfedildi.Sonra hastaya operasyon riskleri hakkında bilgiler verildi.Oda bu yüzden operasyonu reddetti.
18 Nisan 1974′de hasta test edildi. Sol gözünün irisi pigment halkaları ile çevrilmişti.Beyninin bölümlerinde derin çizgiler ve büyük makroskobik siyah pigment molekülleri vardı.Çizgiler makroskobik pigmentlerle kaplanmıştı.
Hasta 18 tane colibiogen iğnesi ve her gün iki şarap bardağı dolusu kombucha aldı. Sonra şikayetleri azalmaya başlamıştı.Haftalar sonra, klinikte tümörün boyutunun küçüldüğü ve biraz zaman sonra tümörü büyük oranda kayboldu.Siyah pigmentsel moleküller daha açık renge dönüştü. Hastanın şikayetleri azalmıştı.
Hasta medikal testlere ve tedaviye tabi tutuldu. İrisi ve Kanı normaldi. Hasta kendini çok iyi hissediyordu.
TİROİD BEZİ KANSERİ
Bay H.E 1933′de doğdu. Beni görmeye geldi. 19 Haziran 1980′de kendisini test etmemi istedi. Uzmanlardan 3 yıldır medikal tedavi almıştı ve tiroid bezleri yumurta kadar olmuştu. Ben onu test ettiğimde irisi ve kanı oldukça pozitifti. Hasta 1980 Ağustos’undan beri her gün düzenli bir şekilde günde 2 büyük bardak dolusu kombucha içiyordu. Mutaflor hiç kullanmamıştı. 1981 Martında uzamanlar hastayı yeniden test ettiler. Tümörü 3te2 oranında azalmıştı. İris ve kan testleri normale yakındı. Hasta sonraları rahatsızlık duymadı.
GÖZ MELANOMU (HİBİS TÜMÖR)
Bayan G.M 1904′de doğdu. Amfizem astım ve glokom rahatsızlığından 1948 den beri rahatsızlık duyuyordu. 1971 Ağustos’un da, sağ gözünde koroid melanom keşfedildi.Hasta hemen operasyon geçirmeliydi. Fakat o reddetti.Hastane de sorumluluğu, kendisine bıraktı.
Ben onu test ettiğimde kanserin açık işaretlerini ve kanında vezikül (kabarcık) kütleleri buldum. Tedavi hemen olağan şekilde başladı(kombucha,mutaflor,colibiogen).4 ay sonra kanserin işaretleri ortadan kakmıştı.
PELVİK ORGANLARIN CİDDİ RAHATSIZLIKLARI
Bayan O.R 1922′de doğdu. 1973′de radikal bir operasyona maruz kaldı.1979′da rahminde kanser tekrar oluştu. 18 tane radyo terapist ve iki tane geçici radyum içeren dolumları vardı. Rahminin belirli bir kısmı alınmıştı.
4 Mayıs 1981′de Bayan R. danışmak için bana geldi. Sağlık bakımından terkedilmiş bir biçimdeydi. Çok kuvvetli archorrhagiası vardı ve bu yüzden kalın bebek bezi kullanıyordu. İrisler çok ciddi metabolik rahatsızlıklar gösteriyordu. Kolestrol ve uric asit çökelti kütlesi vardı. Ayrıca bağırsak bölgesinde geniş pigmentasyonlar vardı. Daha da fazlası , anne rahminde ve vajinasında bozulmalar vardı. Sonra hasta 6 ay kombucha ve mutaflor aldı, Hasta sonra geniş ölçüde restore oldu ve kendi ev işlerini yapabildi ve kısa seyahatlere çıkabildi. İris pigmentleri açılmaya ve küçülmeye başladı. 18 Mart 1982′de çok normal bulundu. Sonraları kendini güçlü hisseti ve hatta danslara bile devam etti.
MİDE VE BAĞIRSAK RAHATSIZLIKLARI
Bayan R.L 1937′de doğdu. 1981 Aralık /1982 Ocak ta enfeksiyonun sıtmalı bir türünden ızdırap çekiyordu.3 ay kadar penisilin deposu tedavisi almıştı. Hastalığı belirgin bir şekilde kötüleşmişti.Bir çok uzmana danışmıştı,Fakat çeşitli medikal testler hiçbir şeyi ortaya çıkarmamıştı.Bir çok doktora ve terapiste danışmıştı ama hiçbir sonuç yoktu.Ondan sonra psikiyatriste başvurdu.Fakat buda başarısız oldu.Hasta eriyip bitmişti ve artık hiç bir şey yiyemiyordu.
17 Mayıs 1982′de hasta bana danışmak için geldiğinde bitmiş bir haldeydi. İrisi makroskobik ve mikroskobik intestine(bağırsak) pigmentler gösterdi.kanında vezikül(kabarcık) kütleleri vardı.Hasta alt üst olmuş bir haldeydi ve sinirliydi.Kombucha konsatrasyonu ve mutaflor verdim. 13 Haziran 1982′de hastayı tekrar kontrol ettiğimde normale dönmüştü. Kilosunu geri kazanmıştı ve yiyip içebiliyordu Ve hiçbir şekilde irisinde işaretler yoktu ve hemogramı normal sonuçları gösterdi.
2 Temmuz 1982 de hasta şunları söyledi –Çok iyi hissediyorum-Nasıl mutluyum anlatamam !!!
AKCİĞER RAHATSILZIKLARI
J.F 1957′de doğmuştu, uzmanlar ile 6 yıl medikal tedaviye maruz kalmıştı.Hastalığı çok kötü bir hal almıştı ve her gün birçok hap alıyordu.Öksürük krizinden ve şiddetli kabızlıktan acı çekiyordu ve rahatlayamamıştı.Hergün günde 15 tane müshil ilacı (laksatif) alıyordu.
1982′nin ocak ayında medikal testler karaciğer ve bağırsak ile ile ilgili birçok iriste güçlü işaretler gösteriyordu. Kan sayımı oldukça güçlü pozitifti: üçüncü ve dördüncü evre.
Sonra Mutaflor ve kombucha aldı. Sadece üç günde bağırsakları düzene girdi ve öksürük hafifledi.Hasta günde bir litre kadar kombucha içiyordu.1982 Eylül’de tekrar testler yapıldığında normale yakın hemogram ve hiçbir şekilde irisinde kötüye işaret yoktu.
Hasta iyi hissediyordu ve kendini yeni bir insan gibi hissetmeye başladı
TEDAVİSEL BAŞARILAR ÜZERİNE RAPORLAR
Aşağıdaki beyanlar Dr.Rudolf Sklenar’a gönderilmiştir.Dr.Sklenar bunları çeşitliliklerine ve hastalık durumlarına göre kombucha’nın aktivitesini göstermiştir.Çeşitli şehirlerden gelen sayısız mektuplardan seçilmiştir.
BADEN’DEN BAYAN B.
Sizin olağan üstü çay mantarınız kombucha hakkında şunları söylemek istiyorum.65 yaşımdayım ve 35 yıldır inanılmaz derecede baş ağrısı çekiyordum.Sonra 3 ay boyunca kombucha kullandım. Daha sonra uzun süreli baş ağrılarım olmadı.Şu an çok mutluyum. Haplardan başka hiç kimse bana yardım edemezdi.Şimdi kombucha sayesinde hiç kimseye ihtiyacım yok.
WALDMOOR’TAN BAYAN T.
Hevesimi, ilgimi size tanımlayamam.30 yaşımdayken, 45 yaşımda gibiydim,Saçlarım beyazlamıştı.Şimdi saçlarımın doğal rengi geri döndü.Kombucha’ya inanılmaz derece inanıyorum.Tırnaklarım şimdi daha güçlü.Allerjim düzeldi,cildim artık eskisi gibi kuru değil ve eklerim de artık sert değil.
WÜRNSDORF’TAN BAYAN R.
8 yıldır ayaklarımdaki gut hastalığından dolayı acı çekiyordum.Geçen sene kombucha tedavisine başladım.Çok güçlü dehidre (suyunu almak)etkisini bildirdim ve benim rahatsızlığım şu an oldukça iyi durumda.Tedaviden önce inanılmaz acılar çekiyordum ve diğer tedavilerin hiç birinden fayda göremedim.
HAARLEM’DEN BAY M. (TIP DOKTORU)
Kombucha’ya sahip olduktan sonra, onu hastalarıma ilaç olarak verdim ve onunla çocuklardaki bronşit rahatsızlığında başarılı olduğumu söylemek isterim.
VİLLACH’TAN BAYAN A.
Kombucha’yı düzenli kullanmaya başlamadan önce ,oldukça düşük kan basıncına sahiptim.Birkaç ay içinde normal değerlere ulaştım……Sindirim sistemin üzerinde oldukça poztif bir etkisi oldu……kan sayımım mükemmel oranlara çıktı.Birçok tanıdığım kullanıcıdan da,onların da muhteşem şeyler hissettiklerini duydum .
VİLLACH’TAN BAY K.
Şiddetli gut hastalığından dolayı sadece baston yardımıyla yürüyebiliyordum.3 ay sonra hastalığımın durumu iyiye gitti.Şimdi hiçbir ağrım kalmadı.
VİLLİNGENDEN BAYAN L.
Kombucha’yı tek başıma denedim.Başlangıçta çok korkuyordum.Çünkü; şeker seviyesi 280 ile 400 arasında değişiyordu.Ayrıca dizlerimdeki ve ayaklarımın üstündeki sular nedeniyle acılar çekiyordum, hastalığım tedavi edilememişti. Hatta özel bir klinikte bile,sonra glukometabolizma düzeni testi normal değerlere 105-108 arasında azaldığını gösterdi.Doktorum bu haberleri duyunca adeta şaşkına döndü.Ayaklarımdaki sular komple kayboldu.Ne muhteşem bir başarı.Ürününüze teşekkür ederim.
WÜNSDORF’TAN BAYAN R.
Ne kadar memmun olduğumu anlatamam, kombucha konsantrasyonu sadece gut hastalığımı tedavi etmekle kalmadı, bağırsaklarla ilgili problemleride başladığımın zamandan beri azalttı.
GRAZ’DAN BAYAN L.
1981 Eylül’ündeki bağırsak (kanser) ameliyatımdan beri ,hergün kmobucha içeceği içiyordum ve kuşkusuz bana yardım ettiğine inanıyordum.Kendimi iyi hissediyordum ve hiçbir rahatsızlıktan acı duymuyordum…..Romatik rahatsızlıktan dolayı parmaklarım oldukça etkilenmişti.Hiç bir şekilde ilaç kullanmadım,hastalığım azalmıştı.Burada kombucha’nın bana yardım ettiği gözüküyor.
GAILITZ’TEN BAYAN R.
Bağırsaklarla ilgili rahatsızlıklardan yıllarca rahatsızlık duyduktan sonra,müshil ilacı(laksatif) olmadan yapamıyordum.Kombucha içmeye başladım ,Yarım yıl sonra laksatife ihtiyaç duymadım.Hemogramım dikkate değer şekilde iyileşti.
ARNOLDSTEIN’DAN BAYAN R.
1983′ün aralığında ,jinekolojik operasyona maruz kaldım.Ana rahmimde problemler vardı.Sonra radyasyon terapisine maruz kaldım,sağlık durumum çok kötüydü. Hemogramım çok kötüydü ve bağırsaklarla ilgili tehlikelerden çok büyük rahatsızlık duyuyordum.Kombucha çayı almaya başladıktan sonra,hergün daha iyi hissettim.Kan sayımım iyileşmişti ve tuvalet ihtiyacım normale dönmüştü.Kendimi tekrar keşfettim ve iyi hissettim.Diğer hiçbir ilaçlardan almadım.Hastanedeki medikal testlerim tekrar komple sağlıklı olduğumu kanıtladı.
YBBS’DEN BAYAN ST.
Geçen sene oğlum araba kazasında ağır bir şekilde kafasından yaralandı.Uzun süre bilinçsiz kaldı ve daha sonraları ciddi şekilde konsantrasyonsuzluk yaşadı.Ona oksijen ve kombucha konsantrasyonu verdim……….Sağlık durumu iyileşti ve üniversite eğitimine devam etti.Sağlık durumunun bu kadar düzeleceğini rüyamda bile görsem inanmazdım.
KLAGENFUTH’TAN BAYAN SP.
Benim kocam kombucha’yı adeta su gibi içiyor.Hiç bir şekilde ilaç almamasına karşın artık gut ile ilgili hiçbir atak geçirmiyor.
LINDENFELS’TEN BAY W.
Çay mantarı kombucha benim çocukluk anılarımı yeniden canladırdı.Benim annem şeker hastalığından çok acı çekmişti ve bu içeceğin şeker hastalığı üzerinde çok iyi etkileri olduğunu söylemişti.
NOHEN’DEN BAY K.
Kombucha’yı yüksek tansiyondan dolayı kullandım.Kan basıncım normale düştü.Kombucha içeceği beni mükemmel yaptı.
FRIESENRIED’TEN BAY L.
Kombucha’nın etkileri inanılmaz derecede şaşırtıcı.Örneğin benim annem (73 yaşında) sadece birkaç haftada romatizma ile ilgili rahatsızlıklardan kurtuldu.Ek olarak,göz tansiyonu yıllarca çok yüksekti.Normal değerlere düştü. Göz doktoru şaşkınlıklar içinde kaldı. Sonuç olarak görme gücü gelişti.
VELZEN’DEN BAYAN D.
1 yıl boyunca tavsiye edilen şekilde hergün düzenli olarak kombucha kullandım ve 5 kilo aldım .Geçtiğimiz ay içinde 48 kilodaydım.
MUNİH’TEN BAYAN D.
Kombucha’yı üç hafta kadar kullandım ve kendimin öncekinden daha iyi , yenilenmiş ,genç ve fit hissettim.
SENFTENBERG’TEN BAYAN H.
Kabızlıktan inanılmaz acı duyuyordum. Kombucha kullandığım günden beri hiçbir şeyim kalmadı.
GIESSEN’DEN BAYAN J.
İki yıl önce grip oldum.Boğazlarımdaki balgamdan dolayı rahatsızlık duyuyordum.Kombucha içtikten sadece 8 gün sonra komple iltihabı attım.
VIYANA’DAN BAYAN K.
Bir seneden beri kombucha içiyordum.Bu içeceği kaçırmak istemiyordum.Onu kullandığımdan beri kendimi iyi hissediyorum ve bağırsaklarla ilgili rahatsızlıklarım ve gaz problemim düzelmişti.Ne yediğimin artık önemi yoktu.
KEMPTEN’DEN BİR TIP DOKTORU
Ben kendim dializ hastasıyım.O yüzden çok az miktarlarda sıvı tüketebiliyordum ve kombucha içtim.Hemde hiçbir büyük beklentilerim olmadan.Esasında susuzluğumu dindirmek için.Biz dializ hastaları uzun aralıklı ve dönemli labarotuar analizlerine ihtiyacımız vardır.Şimdi kombucha’yı normal kullanıyorum ve kraten değerim ve üre, düzenli olarak artmıştı,dialize rağmen.Son testlerimin kontrolü beni oldukça şaşırtmıştı.
Kombucha-Miracle Fungus’’, by Harald Tietze
MUCİZE MANTAR KOMBU ÇAYI
KOMBU ÇAYI İLE İNTERFERON ARASINDAKİ KARŞILAŞTIRMA
1987’de Almanya Bremen’den doktor ve biyolog Dr.Reinhold Wiesner, kombuchanın etkileri ile ilgili olan çalışmasını yayınladı. Doktor 246 hastanın üzerinde bu içeceğin etkilerini test etti.Hastalar böbrek rahatsızlıkları, karaciğerde iltihaplanma, romatizma, M.S (multiple sclerosis) ve astım gibi çeşitli rahatsızlıklara sahipti.Deney sonucunda kombucha, interferondan daha iyi sonuçlar göstermiştir. Romatizmada %92 , böbrek rahatsızlıklarında %89 karaciğer iltihaplarında %81 ve M.S hastalarında %80 daha iyi etki göstermiştir.
KOMBU ÇAYI KANSERİ İYİLEŞTİREBİLİR Mİ?
Dr.Johannes Kuhl, Dr.Sklenar ve Dr.Veronika Carstens gibi kanser uzmanları, ana rolü kombuchanın oynadığı kanser tedavilerindeki başarıları ile ünlenmişlerdir. Dr.Reinhold Wiesner, Almanya’da çok ilginç bir araştırmayı halka yayınladı.Virüsler ile ilgili ürünleri kombuchanın da içinde bulunduğu diğer ürünlerle karşılaştırma yapılmıştır ve şaşırtıcı derecede kombuchanın diğer ürünlere oranlara daha etkili olduğu gözlemlenmiştir.
Bayan R.E.H aşağıdaki mektubu bana yollamıştır;
‘’58 yaşındaki sigara kullanan kardeşime iki yıl önce göğüs kanseri teşhisi konulmuştu.Şimdi ise; kaburga kemiğine, kafasına ve akciğerine yayıldı.Kemoterapiyi tavsiye ettiler.Kemoterapi esnasında çok acılar çekti, saçlarını kaybetti ve kaburga bölgesindeki inanılmaz acılar yüzünden devamlı morfin ve ağrı kesiciler almak zorunda kaldı.Saçlarını kaybetmeye başladığı zamanlar kombucha içmeye başladı.İki gün içinde morfini bıraktı çünkü ağrıları kesilmişti.Uykusuzluk sorunu daha fazla yoktu.Saçları yeniden çıkmaya başladı ve kemoterapiye devam etmeyi bıraktı ve bunların hepsi 4 hafta içinde olmaya başladı.Kardeşim aldığı kiloları tekrar kazandı ve işine geri döndü. 29 kemoterapi arkadaşından işine devam edebilen sadece oydu.’’
Aldığım diğer bir mektup ise ;
‘’Babama akciğer kanseri teşhisi konmuştu. Akciğerinin birinde küçük bir portakal kadar bir tümör vardı.Doktor babama bu hastalığın iyileşemeyeceğini, tedavinin sadece yaşam kalitesini artıracağını söyledi. Kardeşim babama düzenli olarak her gün bir bardak kombucha içirmeye başladı. 4 ay sonra X-ray cihazı kanserden hiçbir iz kalmadığını gösterdi.Ve biz ailece babamı kombuchanın kurtardığından hiçbir zaman şüphe etmedik.’’
KANSERE ERKEN TEŞHİS KOYMAK TEDAVİ SÜRECİNİ HIZLANDIRIYOR
Kanser teşhisi önceden erken belirlenebilirse, iyileşmede çok daha iyi sonuçlar alınıyor. Günümüz tıbbı ile kuşkusuz kansere erken tanı koyulabiliyor. Dr.Sklenar’a göre, erken teşhis konulmuş kanserin akuta dönüşmesi engeLlenebilir. Dr.Sklenar, kan testine dayanan bir erken teşhis yöntemi geliştirmişti. Dr.Sklenar aynı zamanda iris ile erken teşhisin ilk uygulayıcısıdır . Gözdeki renk halkalarına dayanan bu tedavide , gözlerin içindeki siyah tortulu lekeler , kolonların iyi çalışmadığının bir göstergesiydi.ilk evrede ki kanser hastalarının çoğunun sindirim problemleri vardı. İris testi bu rahatsızlıkta tek başına % 80′ lik bir başarı sağlıyordu.
KOMBU ÇAYININ HASTALIKLARA OLAN ETKİLERİ
AIDS
Kombuchanın en çok bahsedilen iki özelliğinden bir tanesi enerji vermesi ve bağışıklık sistemini güçlendirmesidir.Ben şahsen, aids rahatsızlığına bu içeceğin iyi geleceğine inanıyorum. Günümüzde, kombuchanın aids tedavisinde kullanıldığı ile ilgili oldukça yaygın raporlar vardır. Bunlardan bazıları kombuchanın AIDS semptomlarını geriye çevirdiğidir. Bazı yayınlarda kombuchanın bileşenlerinin bazılarının, bazı virüsleri inaktif yaptığı, antijen seviyesini artırtığı, T-hücrelerinde yükselme meydana getirdiği ve 5-7 kilo arası kilo kaybını önlediği kaydedilmiştir. Bütün bunlar, AIDS düzelmesinin ölçümleridir. Uzun dönemli AIDS’ten kurtulan hastalar kombuchanın pozitif bir etkisi olduğunu rapor etmişlerdir.
Kombucha, insanlardan insanlara AIDS tedavisi olarak yayılabilmiştir. Çünkü lezzetlidir, güvenlidir ve maaliyeti diğer aids ürünlerine oranla düşüktür.
Ağustos 1994′te Positive Living dergisi Joe Lustig hakkında bir yazı yayınlamıştır.O yazıda bakın Joe neler anlatmaktadır:
‘’Hayatımın çoğunu yatakta geçirmekteydim. Banyoya bile yürüyerek gitmek benim için inanılmaz zor bir olaydı.’’
Joe Lusting’e 1990 yılında AIDS teşhisi konmuştu. Vücudundaki zayıflıktan dolayı bir çok enfeksiyon kapmıştı.
‘’Çok kötü durumdaydım. Kendimi oldukça hasta ve zayıf hissediyordum. Oldukça ağır bir zehirin vücudumda olduğunu hissedebiliyordum.’’
Bir haftadan daha kısa bir sürede Joe, kombucha içtikten sonra kendisini daha iyi hissetiğini söyledi.
Joe Lusting’e göre, 4 ay içinde biseklete binebilmesi, koşabilmesi, sosyal hayatının geri gelmesi ve daha uzun yaşaması kesinlike kombuchaya bağlıydı. (New Age Journal , Kasım 1994)
Bayan R.D nin bana yazdığı mektup;
-”Kombucha ile tanışmam, arkadaşlarımın bana Amerika’dan mantar satın almasıyla başladı……” Bu insan 11 yıldır AIDS hastasıydı. Kombuchadan bahsederken çok heyecanlıydı, dokuz aydır içiyordu ve yaşam kalitesi artmıştı, hayata daha olumlu bakabiliyordu ve oldukça güçlenmişti.Vücudundaki T-hücreleri, sayımda oldukça iyi durumdaydı.
Diğer bir hastanın bana yazdığı mektup;
‘’Kombucha içmeye 3 ay önce başladım ve bir çok yararını gördüm. Beş yıl önce bana HIV virüsü teşhisi konmuştu. Şu an T4-hücrelerim 660 civarında, kombucha içmeye başlamadan önce ise 390 civarı idi. Bunun yanı sıra artritisim ve sinüzit problemlerim tamamı le ortadan kalktı.’’
ARTRITIS
Kombuchanın artiritisi iyileştirdiği ve geliştirdiği ile ilgili birçok rapor vardır.
Bayan T ;
‘’Kombucha artritisime yardımcı oldu, yazı yazdığım elim artık daha acı çekmiyor’’
Bayan W.R;
‘’Nisan 1993′te Tibet’e yaptığım yolculuk sonrasın da, dönüşte yüksek rakımdan kaynaklanan bir rahatsızlık yaşamaya başladım. Yaklaşık 3 ay kadar sonra artiritisimin olduğu anlaşıldı. İlk başlarda konuda uzman doktorlar beni tedavi ettiler. Haziran 1994′te kombucha ile tanıştım daha önce hiç içmemiştim. Kombucha kullanmaya başladıktan sonraki kontrollerimde artiritisim tamamıyle temizlenmişti. Ondan sonraki 3 ay boyunca , hiç bir tıbbi ilaç almadım ve kendimi çok iyi hissetmeye başladım.’’
ASTIM
Astım rahatsızlığı çok yaygın görülen ve genellikle stresin ve çevresel faktörlerin tetiklediği bir rahatsızlıktır. Kombucha astım üzerinde, vücudu detoksifike edici özelliğinden dolayı oldukça yararlıdır. Astım üzerine gelen yargı, kombucha içildiğinde iyi etkilerin gözlemlendiğidir.
Astımla ilgili gelen mektuplar,
‘’……Astımım yüzünden iki kere ölümle yüzyüze geldim. Fakat şu an akciğerlerimdeki mukusu temizlemenin daha kolay bir yolunu buldum. Bu içeceği içtikten sonra kendimi daha enerjili hissediyorum’’
‘’…..Şunu söylemeliyim kombucha beni tekrar hayata döndürdü. Çalışırken giydiğim kıyafetlerden ötürü yıllarca problem yaşadığım astımım vardı.’’
MESANE (İDRAR KESESİ)
Dr.Hermann, kombuchanın mesanedeki taşlar üzerine olan etkisini araştırdı. Erkek farelerin mesane keselerine fosfat taşları koydu. Bir kaç hafta sonra, hayvana günlük 2-3 kez kombucha verildi ve fosfat taşlarının giderek küçülmeye başladığı gözlemmendi. Çek bilim adamlarınca bu fosfat taşlarınının glukonik asit ile geniş ölçüde tedavi edildiği gözlemlendi.
BRONŞİT
Kombucha içerek bronşitlerin iyileştirilmesi de mümkündür. Hollanda’dan doktor Harnisch, kendi deneyimlerinden kombuchanın bronşiti iyileştirdiğini gözlemlemiştir ve çocukların bronşit tedavisinde kullanarak başarılar elde etmiştir.
CANDİDA ALBİCANS
Bazı candida albicanstan kaynaklanan rahatsızlık sahibi hastalar sadece mayaların negatif reaksiyonundan bunun kaynaklandığını düşünmektedirler. Kombucha Uzmanı G.W.Frank ile yapılan bir röportajda (Search for health) , Frank şunları söylemiştir.Kombuchanın içindeki bileşenler candida albicans ile savaşıp onları azaltmaktadır. Split mayaları (schizosaccharomyces) bir çok insana rahatsızlık veren sporları içermez. Aksine zararlı mayalara karşı savaşmaya yardımcı olur.
KOLESTEROL
Medya kolesterol üzerine birçok rapor yayınladı. Fakat bilim adamları bunların hepsine katılmadılar. Yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve artritisin blokajının sonuçlarının büyük ölçüde kalp rahatsızlıklarından kaynaklandığını söylediler. Dr.Hermann Prag’ta bilim adamları ile beraber, yüksek kolesterol üzerine deney hayvanları ile bir çalışma yaptı. Dr.Hermann kedileri ölümcül dozla besledi ve ondan sonra kedilere kombucha konsantresi verdi. Kediler bu ölümcül doz da bile hayatta kalmayı başardılar. Rusya Omsk’taki kliniklerde, kombucha kullanımından sonra kolestrol seviyesinin düştüğünü keşfettiler.
KRONİK YORULMA SENDROMU (ME)
Bu kitabı ilk yazdığımda bir çok ME hastasından mektuplar aldım. Bana neden kombuchanın ME üzerine olan pozitif etkilerini yazmadığımı sordular. Hatta Yeni Zellanda ve Britanya’dan gelen mektuplara göre bu rahatsızlığın tek ilacı kombucha içececeğiydi. Kuzey İrlanda’dan gelen mektupta okuyucum, iki yıldır müthiş derecede varlık gösteren bitkinliğinin ve semptomların kombucha içtikten sonra ortadan kaybolduğunu yazmaktaydı.
New South Wales’ten Bayan J.E.B,
‘’Kombuchayı ilk içmeye başladığımda yaklaşık olarak 4 yıldır ME hastasıydım. Konuştuğumuzda bu hastalığın çoğu semptomlarını yaşamaktaydım. Bunlar baş ağrıları, beyin sislenmesi gibi semptomlardı. Kombuchadan sonra ağrılarım azaldı ve daha umutlu olmaya başladım…’’
Bayan S.H,
‘’Birkaç yıldır CF sendromu hastasıydım. Birçok ürün denedim fakat bir faydasını göremedim. Daha sonra kombucha ile tanıştım ve çok yardımını gördüm.’’
SOĞUK ALGINLIKLARI
Kombucha doğal antibiyotik olarak, soğuk algınlığına karşı tedavi olarak ve sistemin güçlülüğünün devamı olarak tavsiye edilmektedir.
KABIZLIK
Dikkate değer bütün kombucha rapolarında özellikle kronik bağırsak tembelliği için kombuchanın tedavi edici özelliğinden bahsedilmektedir. Hipokrata göre ölümün esas sebebi bağırsaklarda yatmaktadır ve kötü sindirim bütün kötülüklerin ana sebebidir. Modern doktorlara göre de hastalıkların ana iyileşme sürecinin temelinin iyi bir sindirim sisteminden geçtiğine inanmaktadırlar.
Kombuchanın yaşayan bakterileri ve maya bileşenleri, sindirimi kolaylaştırır ve yardım eder. Diğer kabızlık ürünlerinin ve ilacların çok fazla kullanımı ise bu sefer ishale neden olmaktadır. Kombucha ise tam bir denge unsuru olarak görev yapmaktadır.
Kuzey Queensland’dan J.A,
‘’kombuchanın mücivezi etkilerini gördüm ve sonuçlarını hayranlıkla izledim. Artık günlerim bağırsak tembelliği ve mide ağrısı çekmeden geçiyor……
ŞEKER HASTALIĞI
Kombucha şeker hastalığında hep gündeme gelmektedir.Kombucha yapımındaki şekerin diabet hastalarına üzerine olumsuz bir etkisi olurmu diye merak edilmektedir.Fermantasyon prosesi şekerin tamamını diğer ürünlere çevirmektedir. Bunlar sağlandığı takdirde şeker hastaları için hiçbir zararı olmamaktadır. Kendiside şeker hastası olan Pastor Weidinger’in ilk elden olan tecrübelerinden de bunu biliyoruz.
Şeker hastaları ticari anlamda yapılmış kombucha satın alırken dikkat etmeleri gereken husus , kombuchanın içinde fermente olmamış , yani sonradan bi şekilde eklenmiş şekerin bulunmamasıdır.
EGZEMA
Egzama hastalığı had safhada kilo kaybettirici ve çok çirkin görüntüsü olan bir hastalıktır. Sebebi aşırı öfke, sinirlenme, stres gibi faktörler olabilmektedir. Kombucha içildiğinde ya da cilde dıştan uygulandığında tedvi edici özellik göstermektedir. Ek olarak içildiğinde de bütün sistemi güçlendirmektedir.
ÖDEM
Bir çok raporda kombuchanın ödemleri azalttığından bahsedilmektedir.İngiltere’den 50′li yaşlarında bir bayanın çok şiddetli olan ödemlerinin 2 ay kombucha içtikten sonra düzeldiğini biliyorum.
GUT
Bir doğal tedavi uzamanı bana gut hastalığının sebebinin, bir çok yanlış gıdaların sebebi olduğunu söylemişti. Bağırsakla ilgili rahatsızlıklar genetik olabilir, fakat bunun yanında yanlış gıdalarında ürik asit seviyesinin artmasında başrol oynadığını biliyoruz. Bu hastalıktaki acının sebebi ise ürik asitin bir çok küçük kristalinin yapılanmasıdır.
Dr.Helmut Golz alkolün içerdiği bileşenlerden pürinin karaciğerde ürik asite dönüştüğünü söylemektedir. Normalde yarım gram ürik asiti sağlıklı bir vücut dışarı atmaktadır. Fakat fazla alkol tüketimi bu asiti artırır ve guta sebebiyet verebilir. Kombucha ise böbrekler yarıdımı ile vücuttaki fazla ürik asiti dışara atarak gut riskini ortadan kaldırmaktadır..
TANSİYON
Tansiyon hastalığı günümüz toplumlarında en çok görülen rahatsızlıkların başında gelmektedir.Kombuchanın bu hastalığa karşı çok iyi geldiği yıllarca söylenmektedir..
BÖBREK RAHATSIZLIKLARI
Kombuchanın örnekler üzerine interferon ile olan karşılaştırılması yapılduğınıda, Dr.Wiesner kombuchanın %89 etkili olduğunu buldu. Dr.Harnisch, 60 yaşında birisinin, böbreklerinin çalışmadığını ve her türlü ürünü kullandığını taki kombucha içmeye başlayana kadar da hiçbir yarar görmediğini ve böbreklerinin artık olağan üstü çalıştığını rapore etti.
MULTIPLE SCLEROSİS (MS)
Dr.Wiesner kombucha ile interferonu karşılaştırdı. Kombucha modern tıp ilaçları ile karşılatırıldığı %80 gibi bir etki oranı gösterdi.Bir mektup Op Zoek adlı magazinde yayınlandı.Hollandadan MS hastası olan bayan M.W, mektupta kadının kombucha ile olan deneyimleri yazıyordu.Nisan 1989’da kombucha içmeye başladı..Kadın artık daha fazla yorgun değildi ve ehliyetini tamamiyle tekrar yeniden aldı.1990 tarihli mektupta şunları yazdı:Kombucha aldıktan yarım senen sonra, kayak yapmaya bile gitmeyi planlamıştı. Kombuchanın bu mucize yararlarını kendi deneyimlerine dayanarak bütün insanların bilmesi için can atıyordu.
PROSTAT PROBLEMLERİ
Erkekler arasında en yaygın olan hastalıklardan biriside prostat rahatsızlıklarıdır .Erkeklerin büyük bir yüzdesi prostat ameliyatı olmaktadır. Kombuchanın bu hastalığa iyi geldiğiyle ilgili elimde bir çok mektup bulunmaktadır.
SEDEF HASTALIĞI
Kombucha, doğrulunu kabul eden doktorlar tarafından sedef hastalığı için tavisye edilmişti.30 yıldır sedef hastası olan bir kadın hiçbir şekilde bu hastalığa çare bulamamış.Kombucha içmeye başladıktan sonra, cildini geri kazanmış ve eski haline dönmüştü.
ROMATİZMA
Kombucha interferon ile kaşılaştırıldığında, Dr.Wiesner kombuchanın romatizma hastalıklarında yaklaşık %89 daha iyi sonuçlar elde ettiğini buldu. Dr.Wiesnerin hastalarından bir tanesi, parmaklarındaki rahatsızlıklardan bir çok ürün kullanmasına karşı çare bulamamış ancak kombucha içmeye başladıktan sonra , parmaklarını oynatmaya başlamış acıları dinmiş daha da düzenli bir içimden sonra tamamı ile bu hastalıktan kurtulmuştur.
UYKU RAHATSIZLIKLARI
Uyku en az yeme ve içme kadar önemli bir olaydır.Bizler yemek yemeden birkaç hafta yaşayabiliriz fakat uykusuz yaşayamayız.Stres ve çözülmemiş problemler ve çevresel faktörler uyku problemlerini tetiklemektedir. İnsanlar geceleri uyku problemleri çekiyorlarsa bunu bir bardak kombucha ile halledebilirler.
MİDE VE BAĞIRSAK RAHATSIZLIKLARI
Kombuchanın diğer tedaviler ile birlikte kullanımı , herzaman mide ve bağırsak rahatsızlıklarını iyileştirmeye yardımcı olmuştur. Çünkü kombucha bağırsak florasını yeniden düzenler. Bundan dolayı ortaya çıkan rahatsızlıkları da yok eder. Kombucha kullananların hepsinin ilk söyledikleri şey bağırsak sistemlerinin dengeye geldiğidir. Bu dengeye gelme yanlızca mide rahatsızlıklarının ve bağırsak rahatsızlıklarının giderilmesi ile mümkündür .Ayrıca iyi bir sağlığında anahtarıdır.
BADEMCİK İLTİHABI
Rusyadaki Omsk hastanesinde bademciklerinde iltihap olan insanlar kombucha ile tedavi edildiler. Günde 10 defa kombucha ile gargara yaptılar. İltihapları gitti ve diğer rahatsızlıklarıda kombucha içimine bağlı olarak düzelmeye başladı.
YARALAR VE ÜLSER
Kombucha ayrıca ülser ve yaralar içinde tedavi edici olarak kullanılabilmektedir. Queensland’den bir bayan bana şunu anlatmıştı, Yıllarca ülser ağrısı çekiyordu, ve kombucha mantarını bandajlayarak direk midesine koymuştu ve iki haftadan daha kısa bir sürede kadın iyileşti ve daha eskisine dönmedi ALINTIDIR....
MUCİZE MANTAR KOMBU ÇAYI
KOMBU ÇAYI İLE İNTERFERON ARASINDAKİ KARŞILAŞTIRMA
1987’de Almanya Bremen’den doktor ve biyolog Dr.Reinhold Wiesner, kombuchanın etkileri ile ilgili olan çalışmasını yayınladı. Doktor 246 hastanın üzerinde bu içeceğin etkilerini test etti.Hastalar böbrek rahatsızlıkları, karaciğerde iltihaplanma, romatizma, M.S (multiple sclerosis) ve astım gibi çeşitli rahatsızlıklara sahipti.Deney sonucunda kombucha, interferondan daha iyi sonuçlar göstermiştir. Romatizmada %92 , böbrek rahatsızlıklarında %89 karaciğer iltihaplarında %81 ve M.S hastalarında %80 daha iyi etki göstermiştir.
KOMBU ÇAYI KANSERİ İYİLEŞTİREBİLİR Mİ?
Dr.Johannes Kuhl, Dr.Sklenar ve Dr.Veronika Carstens gibi kanser uzmanları, ana rolü kombuchanın oynadığı kanser tedavilerindeki başarıları ile ünlenmişlerdir. Dr.Reinhold Wiesner, Almanya’da çok ilginç bir araştırmayı halka yayınladı.Virüsler ile ilgili ürünleri kombuchanın da içinde bulunduğu diğer ürünlerle karşılaştırma yapılmıştır ve şaşırtıcı derecede kombuchanın diğer ürünlere oranlara daha etkili olduğu gözlemlenmiştir.
Bayan R.E.H aşağıdaki mektubu bana yollamıştır;
‘’58 yaşındaki sigara kullanan kardeşime iki yıl önce göğüs kanseri teşhisi konulmuştu.Şimdi ise; kaburga kemiğine, kafasına ve akciğerine yayıldı.Kemoterapiyi tavsiye ettiler.Kemoterapi esnasında çok acılar çekti, saçlarını kaybetti ve kaburga bölgesindeki inanılmaz acılar yüzünden devamlı morfin ve ağrı kesiciler almak zorunda kaldı.Saçlarını kaybetmeye başladığı zamanlar kombucha içmeye başladı.İki gün içinde morfini bıraktı çünkü ağrıları kesilmişti.Uykusuzluk sorunu daha fazla yoktu.Saçları yeniden çıkmaya başladı ve kemoterapiye devam etmeyi bıraktı ve bunların hepsi 4 hafta içinde olmaya başladı.Kardeşim aldığı kiloları tekrar kazandı ve işine geri döndü. 29 kemoterapi arkadaşından işine devam edebilen sadece oydu.’’
Aldığım diğer bir mektup ise ;
‘’Babama akciğer kanseri teşhisi konmuştu. Akciğerinin birinde küçük bir portakal kadar bir tümör vardı.Doktor babama bu hastalığın iyileşemeyeceğini, tedavinin sadece yaşam kalitesini artıracağını söyledi. Kardeşim babama düzenli olarak her gün bir bardak kombucha içirmeye başladı. 4 ay sonra X-ray cihazı kanserden hiçbir iz kalmadığını gösterdi.Ve biz ailece babamı kombuchanın kurtardığından hiçbir zaman şüphe etmedik.’’
KANSERE ERKEN TEŞHİS KOYMAK TEDAVİ SÜRECİNİ HIZLANDIRIYOR
Kanser teşhisi önceden erken belirlenebilirse, iyileşmede çok daha iyi sonuçlar alınıyor. Günümüz tıbbı ile kuşkusuz kansere erken tanı koyulabiliyor. Dr.Sklenar’a göre, erken teşhis konulmuş kanserin akuta dönüşmesi engeLlenebilir. Dr.Sklenar, kan testine dayanan bir erken teşhis yöntemi geliştirmişti. Dr.Sklenar aynı zamanda iris ile erken teşhisin ilk uygulayıcısıdır . Gözdeki renk halkalarına dayanan bu tedavide , gözlerin içindeki siyah tortulu lekeler , kolonların iyi çalışmadığının bir göstergesiydi.ilk evrede ki kanser hastalarının çoğunun sindirim problemleri vardı. İris testi bu rahatsızlıkta tek başına % 80′ lik bir başarı sağlıyordu.
KOMBU ÇAYININ HASTALIKLARA OLAN ETKİLERİ
AIDS
Kombuchanın en çok bahsedilen iki özelliğinden bir tanesi enerji vermesi ve bağışıklık sistemini güçlendirmesidir.Ben şahsen, aids rahatsızlığına bu içeceğin iyi geleceğine inanıyorum. Günümüzde, kombuchanın aids tedavisinde kullanıldığı ile ilgili oldukça yaygın raporlar vardır. Bunlardan bazıları kombuchanın AIDS semptomlarını geriye çevirdiğidir. Bazı yayınlarda kombuchanın bileşenlerinin bazılarının, bazı virüsleri inaktif yaptığı, antijen seviyesini artırtığı, T-hücrelerinde yükselme meydana getirdiği ve 5-7 kilo arası kilo kaybını önlediği kaydedilmiştir. Bütün bunlar, AIDS düzelmesinin ölçümleridir. Uzun dönemli AIDS’ten kurtulan hastalar kombuchanın pozitif bir etkisi olduğunu rapor etmişlerdir.
Kombucha, insanlardan insanlara AIDS tedavisi olarak yayılabilmiştir. Çünkü lezzetlidir, güvenlidir ve maaliyeti diğer aids ürünlerine oranla düşüktür.
Ağustos 1994′te Positive Living dergisi Joe Lustig hakkında bir yazı yayınlamıştır.O yazıda bakın Joe neler anlatmaktadır:
‘’Hayatımın çoğunu yatakta geçirmekteydim. Banyoya bile yürüyerek gitmek benim için inanılmaz zor bir olaydı.’’
Joe Lusting’e 1990 yılında AIDS teşhisi konmuştu. Vücudundaki zayıflıktan dolayı bir çok enfeksiyon kapmıştı.
‘’Çok kötü durumdaydım. Kendimi oldukça hasta ve zayıf hissediyordum. Oldukça ağır bir zehirin vücudumda olduğunu hissedebiliyordum.’’
Bir haftadan daha kısa bir sürede Joe, kombucha içtikten sonra kendisini daha iyi hissetiğini söyledi.
Joe Lusting’e göre, 4 ay içinde biseklete binebilmesi, koşabilmesi, sosyal hayatının geri gelmesi ve daha uzun yaşaması kesinlike kombuchaya bağlıydı. (New Age Journal , Kasım 1994)
Bayan R.D nin bana yazdığı mektup;
-”Kombucha ile tanışmam, arkadaşlarımın bana Amerika’dan mantar satın almasıyla başladı……” Bu insan 11 yıldır AIDS hastasıydı. Kombuchadan bahsederken çok heyecanlıydı, dokuz aydır içiyordu ve yaşam kalitesi artmıştı, hayata daha olumlu bakabiliyordu ve oldukça güçlenmişti.Vücudundaki T-hücreleri, sayımda oldukça iyi durumdaydı.
Diğer bir hastanın bana yazdığı mektup;
‘’Kombucha içmeye 3 ay önce başladım ve bir çok yararını gördüm. Beş yıl önce bana HIV virüsü teşhisi konmuştu. Şu an T4-hücrelerim 660 civarında, kombucha içmeye başlamadan önce ise 390 civarı idi. Bunun yanı sıra artritisim ve sinüzit problemlerim tamamı le ortadan kalktı.’’
ARTRITIS
Kombuchanın artiritisi iyileştirdiği ve geliştirdiği ile ilgili birçok rapor vardır.
Bayan T ;
‘’Kombucha artritisime yardımcı oldu, yazı yazdığım elim artık daha acı çekmiyor’’
Bayan W.R;
‘’Nisan 1993′te Tibet’e yaptığım yolculuk sonrasın da, dönüşte yüksek rakımdan kaynaklanan bir rahatsızlık yaşamaya başladım. Yaklaşık 3 ay kadar sonra artiritisimin olduğu anlaşıldı. İlk başlarda konuda uzman doktorlar beni tedavi ettiler. Haziran 1994′te kombucha ile tanıştım daha önce hiç içmemiştim. Kombucha kullanmaya başladıktan sonraki kontrollerimde artiritisim tamamıyle temizlenmişti. Ondan sonraki 3 ay boyunca , hiç bir tıbbi ilaç almadım ve kendimi çok iyi hissetmeye başladım.’’
ASTIM
Astım rahatsızlığı çok yaygın görülen ve genellikle stresin ve çevresel faktörlerin tetiklediği bir rahatsızlıktır. Kombucha astım üzerinde, vücudu detoksifike edici özelliğinden dolayı oldukça yararlıdır. Astım üzerine gelen yargı, kombucha içildiğinde iyi etkilerin gözlemlendiğidir.
Astımla ilgili gelen mektuplar,
‘’……Astımım yüzünden iki kere ölümle yüzyüze geldim. Fakat şu an akciğerlerimdeki mukusu temizlemenin daha kolay bir yolunu buldum. Bu içeceği içtikten sonra kendimi daha enerjili hissediyorum’’
‘’…..Şunu söylemeliyim kombucha beni tekrar hayata döndürdü. Çalışırken giydiğim kıyafetlerden ötürü yıllarca problem yaşadığım astımım vardı.’’
MESANE (İDRAR KESESİ)
Dr.Hermann, kombuchanın mesanedeki taşlar üzerine olan etkisini araştırdı. Erkek farelerin mesane keselerine fosfat taşları koydu. Bir kaç hafta sonra, hayvana günlük 2-3 kez kombucha verildi ve fosfat taşlarının giderek küçülmeye başladığı gözlemmendi. Çek bilim adamlarınca bu fosfat taşlarınının glukonik asit ile geniş ölçüde tedavi edildiği gözlemlendi.
BRONŞİT
Kombucha içerek bronşitlerin iyileştirilmesi de mümkündür. Hollanda’dan doktor Harnisch, kendi deneyimlerinden kombuchanın bronşiti iyileştirdiğini gözlemlemiştir ve çocukların bronşit tedavisinde kullanarak başarılar elde etmiştir.
CANDİDA ALBİCANS
Bazı candida albicanstan kaynaklanan rahatsızlık sahibi hastalar sadece mayaların negatif reaksiyonundan bunun kaynaklandığını düşünmektedirler. Kombucha Uzmanı G.W.Frank ile yapılan bir röportajda (Search for health) , Frank şunları söylemiştir.Kombuchanın içindeki bileşenler candida albicans ile savaşıp onları azaltmaktadır. Split mayaları (schizosaccharomyces) bir çok insana rahatsızlık veren sporları içermez. Aksine zararlı mayalara karşı savaşmaya yardımcı olur.
KOLESTEROL
Medya kolesterol üzerine birçok rapor yayınladı. Fakat bilim adamları bunların hepsine katılmadılar. Yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve artritisin blokajının sonuçlarının büyük ölçüde kalp rahatsızlıklarından kaynaklandığını söylediler. Dr.Hermann Prag’ta bilim adamları ile beraber, yüksek kolesterol üzerine deney hayvanları ile bir çalışma yaptı. Dr.Hermann kedileri ölümcül dozla besledi ve ondan sonra kedilere kombucha konsantresi verdi. Kediler bu ölümcül doz da bile hayatta kalmayı başardılar. Rusya Omsk’taki kliniklerde, kombucha kullanımından sonra kolestrol seviyesinin düştüğünü keşfettiler.
KRONİK YORULMA SENDROMU (ME)
Bu kitabı ilk yazdığımda bir çok ME hastasından mektuplar aldım. Bana neden kombuchanın ME üzerine olan pozitif etkilerini yazmadığımı sordular. Hatta Yeni Zellanda ve Britanya’dan gelen mektuplara göre bu rahatsızlığın tek ilacı kombucha içececeğiydi. Kuzey İrlanda’dan gelen mektupta okuyucum, iki yıldır müthiş derecede varlık gösteren bitkinliğinin ve semptomların kombucha içtikten sonra ortadan kaybolduğunu yazmaktaydı.
New South Wales’ten Bayan J.E.B,
‘’Kombuchayı ilk içmeye başladığımda yaklaşık olarak 4 yıldır ME hastasıydım. Konuştuğumuzda bu hastalığın çoğu semptomlarını yaşamaktaydım. Bunlar baş ağrıları, beyin sislenmesi gibi semptomlardı. Kombuchadan sonra ağrılarım azaldı ve daha umutlu olmaya başladım…’’
Bayan S.H,
‘’Birkaç yıldır CF sendromu hastasıydım. Birçok ürün denedim fakat bir faydasını göremedim. Daha sonra kombucha ile tanıştım ve çok yardımını gördüm.’’
SOĞUK ALGINLIKLARI
Kombucha doğal antibiyotik olarak, soğuk algınlığına karşı tedavi olarak ve sistemin güçlülüğünün devamı olarak tavsiye edilmektedir.
KABIZLIK
Dikkate değer bütün kombucha rapolarında özellikle kronik bağırsak tembelliği için kombuchanın tedavi edici özelliğinden bahsedilmektedir. Hipokrata göre ölümün esas sebebi bağırsaklarda yatmaktadır ve kötü sindirim bütün kötülüklerin ana sebebidir. Modern doktorlara göre de hastalıkların ana iyileşme sürecinin temelinin iyi bir sindirim sisteminden geçtiğine inanmaktadırlar.
Kombuchanın yaşayan bakterileri ve maya bileşenleri, sindirimi kolaylaştırır ve yardım eder. Diğer kabızlık ürünlerinin ve ilacların çok fazla kullanımı ise bu sefer ishale neden olmaktadır. Kombucha ise tam bir denge unsuru olarak görev yapmaktadır.
Kuzey Queensland’dan J.A,
‘’kombuchanın mücivezi etkilerini gördüm ve sonuçlarını hayranlıkla izledim. Artık günlerim bağırsak tembelliği ve mide ağrısı çekmeden geçiyor……
ŞEKER HASTALIĞI
Kombucha şeker hastalığında hep gündeme gelmektedir.Kombucha yapımındaki şekerin diabet hastalarına üzerine olumsuz bir etkisi olurmu diye merak edilmektedir.Fermantasyon prosesi şekerin tamamını diğer ürünlere çevirmektedir. Bunlar sağlandığı takdirde şeker hastaları için hiçbir zararı olmamaktadır. Kendiside şeker hastası olan Pastor Weidinger’in ilk elden olan tecrübelerinden de bunu biliyoruz.
Şeker hastaları ticari anlamda yapılmış kombucha satın alırken dikkat etmeleri gereken husus , kombuchanın içinde fermente olmamış , yani sonradan bi şekilde eklenmiş şekerin bulunmamasıdır.
EGZEMA
Egzama hastalığı had safhada kilo kaybettirici ve çok çirkin görüntüsü olan bir hastalıktır. Sebebi aşırı öfke, sinirlenme, stres gibi faktörler olabilmektedir. Kombucha içildiğinde ya da cilde dıştan uygulandığında tedvi edici özellik göstermektedir. Ek olarak içildiğinde de bütün sistemi güçlendirmektedir.
ÖDEM
Bir çok raporda kombuchanın ödemleri azalttığından bahsedilmektedir.İngiltere’den 50′li yaşlarında bir bayanın çok şiddetli olan ödemlerinin 2 ay kombucha içtikten sonra düzeldiğini biliyorum.
GUT
Bir doğal tedavi uzamanı bana gut hastalığının sebebinin, bir çok yanlış gıdaların sebebi olduğunu söylemişti. Bağırsakla ilgili rahatsızlıklar genetik olabilir, fakat bunun yanında yanlış gıdalarında ürik asit seviyesinin artmasında başrol oynadığını biliyoruz. Bu hastalıktaki acının sebebi ise ürik asitin bir çok küçük kristalinin yapılanmasıdır.
Dr.Helmut Golz alkolün içerdiği bileşenlerden pürinin karaciğerde ürik asite dönüştüğünü söylemektedir. Normalde yarım gram ürik asiti sağlıklı bir vücut dışarı atmaktadır. Fakat fazla alkol tüketimi bu asiti artırır ve guta sebebiyet verebilir. Kombucha ise böbrekler yarıdımı ile vücuttaki fazla ürik asiti dışara atarak gut riskini ortadan kaldırmaktadır..
TANSİYON
Tansiyon hastalığı günümüz toplumlarında en çok görülen rahatsızlıkların başında gelmektedir.Kombuchanın bu hastalığa karşı çok iyi geldiği yıllarca söylenmektedir..
BÖBREK RAHATSIZLIKLARI
Kombuchanın örnekler üzerine interferon ile olan karşılaştırılması yapılduğınıda, Dr.Wiesner kombuchanın %89 etkili olduğunu buldu. Dr.Harnisch, 60 yaşında birisinin, böbreklerinin çalışmadığını ve her türlü ürünü kullandığını taki kombucha içmeye başlayana kadar da hiçbir yarar görmediğini ve böbreklerinin artık olağan üstü çalıştığını rapore etti.
MULTIPLE SCLEROSİS (MS)
Dr.Wiesner kombucha ile interferonu karşılaştırdı. Kombucha modern tıp ilaçları ile karşılatırıldığı %80 gibi bir etki oranı gösterdi.Bir mektup Op Zoek adlı magazinde yayınlandı.Hollandadan MS hastası olan bayan M.W, mektupta kadının kombucha ile olan deneyimleri yazıyordu.Nisan 1989’da kombucha içmeye başladı..Kadın artık daha fazla yorgun değildi ve ehliyetini tamamiyle tekrar yeniden aldı.1990 tarihli mektupta şunları yazdı:Kombucha aldıktan yarım senen sonra, kayak yapmaya bile gitmeyi planlamıştı. Kombuchanın bu mucize yararlarını kendi deneyimlerine dayanarak bütün insanların bilmesi için can atıyordu.
PROSTAT PROBLEMLERİ
Erkekler arasında en yaygın olan hastalıklardan biriside prostat rahatsızlıklarıdır .Erkeklerin büyük bir yüzdesi prostat ameliyatı olmaktadır. Kombuchanın bu hastalığa iyi geldiğiyle ilgili elimde bir çok mektup bulunmaktadır.
SEDEF HASTALIĞI
Kombucha, doğrulunu kabul eden doktorlar tarafından sedef hastalığı için tavisye edilmişti.30 yıldır sedef hastası olan bir kadın hiçbir şekilde bu hastalığa çare bulamamış.Kombucha içmeye başladıktan sonra, cildini geri kazanmış ve eski haline dönmüştü.
ROMATİZMA
Kombucha interferon ile kaşılaştırıldığında, Dr.Wiesner kombuchanın romatizma hastalıklarında yaklaşık %89 daha iyi sonuçlar elde ettiğini buldu. Dr.Wiesnerin hastalarından bir tanesi, parmaklarındaki rahatsızlıklardan bir çok ürün kullanmasına karşı çare bulamamış ancak kombucha içmeye başladıktan sonra , parmaklarını oynatmaya başlamış acıları dinmiş daha da düzenli bir içimden sonra tamamı ile bu hastalıktan kurtulmuştur.
UYKU RAHATSIZLIKLARI
Uyku en az yeme ve içme kadar önemli bir olaydır.Bizler yemek yemeden birkaç hafta yaşayabiliriz fakat uykusuz yaşayamayız.Stres ve çözülmemiş problemler ve çevresel faktörler uyku problemlerini tetiklemektedir. İnsanlar geceleri uyku problemleri çekiyorlarsa bunu bir bardak kombucha ile halledebilirler.
MİDE VE BAĞIRSAK RAHATSIZLIKLARI
Kombuchanın diğer tedaviler ile birlikte kullanımı , herzaman mide ve bağırsak rahatsızlıklarını iyileştirmeye yardımcı olmuştur. Çünkü kombucha bağırsak florasını yeniden düzenler. Bundan dolayı ortaya çıkan rahatsızlıkları da yok eder. Kombucha kullananların hepsinin ilk söyledikleri şey bağırsak sistemlerinin dengeye geldiğidir. Bu dengeye gelme yanlızca mide rahatsızlıklarının ve bağırsak rahatsızlıklarının giderilmesi ile mümkündür .Ayrıca iyi bir sağlığında anahtarıdır.
BADEMCİK İLTİHABI
Rusyadaki Omsk hastanesinde bademciklerinde iltihap olan insanlar kombucha ile tedavi edildiler. Günde 10 defa kombucha ile gargara yaptılar. İltihapları gitti ve diğer rahatsızlıklarıda kombucha içimine bağlı olarak düzelmeye başladı.
YARALAR VE ÜLSER
Kombucha ayrıca ülser ve yaralar içinde tedavi edici olarak kullanılabilmektedir. Queensland’den bir bayan bana şunu anlatmıştı, Yıllarca ülser ağrısı çekiyordu, ve kombucha mantarını bandajlayarak direk midesine koymuştu ve iki haftadan daha kısa bir sürede kadın iyileşti ve daha eskisine dönmedi ALINTIDIR....
5 Ekim 2012 Cuma
KOMBUÇAY’IN BİLEŞİMİ
Glükronik asit, CHO, (CHOH4) COOH, glikozun oksidasyon ürünüdür. Büyük miktarlarda, insan karaciğeri tarafından üretilir. Fonksiyonu, vücudu detoksifiye etmek (zehirlerden arındırmak) tır. Yabancı maddeler ve zehirler glükronik asit tarafından suda erir hâle getirilerek, vücut tarafından tekrar absorbe edilmesi engellenmiş olur. Sonuçta zehirler, böbreklerden geçerek idrar yoluyla dışarı atılır. Bitkiler üzerinde yapılan bir bilimsel çalışmayla saptanmıştır ki, 200’ün üzerinde zehirli madde, glükronik asit tarafından etkisiz hâle getirilmektedir. Bu maddeler, asit yağmuru, radyoaktivite, nitrat ve sülfür gibi zehirli gazları da kapsamaktadır.
Glükronik asit, hücreleri onarmış ve genetik büyüme hasarlarından korumuştur. Bilindiği gibi detoksifikasyon (zehirlerden arındırma) ve kanın temizlenmesi, hastalıkların iyileşmesi için ana koşuldur. Glükronik asit, mantar çayındaki anahtar unsurlardan biri olarak hayâti önem taşımaktadır. Glükronik asit aynı zamanda, çok önemli polysaccharid’lerin oluşumunda büyük rol oynar. Bunlar:
-Hyaluronik asit: (C8H15NO6) synovial sıvı’nın, vitreous humor’un, kıkırdağın, kan damarlarının, derinin, umbilical kordonun’un, yağlayıcı proteoglycan’larında bulunan glyeosaminoglycan’dır ve bağlayıcı dokular için hayâtîdir. Hyaluronik asit, suya bağlayarak hücreleri bir arada tutan jöleye benzer bir madde oluşturur. Hyaluronik asit bugün, pahalı kozmetik kremlerde kullanılmaktadır.
-Chondroitinsülfat asit: Kıkırdak, kemik ve kan damarlarımızda bulunan ana maddedir. Diğer bağlayıcı dokularda da bulunur.
-Mucoitinsülfat asit: Gözün, cama benzer kısmının mukozasıdır. Gastric mucin’i ve göz korneasını kaplayan polysaccharide’dir.
-Heparin:Fermente edilmiş çayda bulunan başka bir polysaccharide’dir. Bu da karaciğer tarafından üretilir. Tromboz ve emboli tedavisinde pıhtı çözücü olarak kullanılır. Heparin aynı zamanda lipotronik özelliklere sahiptir ki, yağın transferini sağlar.
-Laktik asit : (C3H6O8) Kombuçay’ın başka bir anahtar metabolitidir. İyi huylu bir bakteri olan lactobacillus acidophilus’un fermentidir. İnsanın hücre metabolizmasında büyük rolü vardır ve kalınbağırsaktaki çürüten bakterilerin gelişmesine engel olur. Yoğurt yiyen bir çok insanın iyi bir bağırsak içi yapısı vardır, çünkü yoğurtta da acidophilus vardır. Antibiyotikler bir çok iyi huylu bakteriyi de öldürürler, dolayısıyla güçlü bir bağırsak sistemine sahip olmamız gerekmektedir. Tonikte bulunan asitler, dahilî koruyucu etkiyle iyi bir pH dengesi sağlar. Çünkü, yabancı organizmalar ve zararlı mikroplar sağlıklı bir asitik ortamda yaşayamazlar.
-Asetik asit: C2H4O2) Bu asitlerden biridir. Ayırıcı ve yakıcı olarak kullanılır. Sirkenin karakteristik bileşimidir.
-Tannic Asit: (C76H52O46) Yine bu çayda bulunur. Antivirütik ve antibakteriyeldir.
-Usnic asit: (C18H16O7) Liken’den elde edilen sarı kristale benzer bir maddedir. Antibakteriyel özellikleri dolayısıyla antibiyotik olarak kullanılır.
-Folic asit : Pleroylglutamic asit veya (C19H19N7O6). Yeşil bitkilerde, karaciğerde ve mayada bulunan bir madde (lactobacillus casei’nin oluşumu için gerekli). Gastrointestinal malabsortion’un tedavisinde kullanılır. Folic asit vücut proteinlerinin genetik malzemelerinin ve hemoglobinlerin oluşumuna yardım eder. Kemik iliğinin alyuvar üretmesi için gereklidir. Bu tonik, uygun bir sindirim sağlayarak hayatî besleyici maddelerin absorbe edilmesinde (emiliminde) çok önem taşıyan enzimlerle doludur.
Bakterilerin ürettiği enzimler, karmaşık gıda moleküllerini parçalayıp küçük parçalar hâline getirir ve emilebilmelerini sağlayarak metabolizmada özümlemeyi kolaylaştırır. İyi huylu bakterilerin bazıları; bacterium xylinum, bacterium gluconicum ve acetobacter ketogenum’dur.
-Acetobacter ketogenum: Hastalık üretmeyen bakteri ailesi pseudomonadecea genleri taşır. Acetobacter aciti, üzüm suyu ve çaydan sirke üretir. Aynı zamanda sıvının içindeki ‘sirkenin anası’nı da o üretir. Çay, sirkeye dönüşünce mantar oluşur. Mexico’da mantara Madre de Vinagre (sirkenin annesi) derler. Üzüm sirkesi de çok iyi bilinen bir geleneksel tedavi ilâcıdır.
Çayın içindeki maya enzimleri, vücutta yaşayan mikroorganizmalara tepki verirler ve candida gibi maya enfeksiyonlarıyla savaşırlar. Mantar çayındaki maya hücreleri saccharomyes türündendir. Fermantasyon sırasında şunları buluruz: Saccaharomyec ludwigii, Apiculatus türünden saccaharomyces, Pichia fermantasyonları ve Schizosaccharomyees pombe. Çayın mayasının pembe bölümü, bakteri bölümüne benzer sporlarla ya da tomurcukla çoğalan ve problem doğuran sağlıksız mayalardan ayrıdır. Bölünüm tarzı, bilinen maya enfeksiyonuna antagonistic’dir. Maya, aynı zamanda protein ve B-kompleks vitaminlerinin doğal kaynağıdır.
-B1 THIAMIN:Sinir sistemini normalize eden enerji sentezindeki oksidasyon görevi dolayısıyla gereklidir (mafsal iltihabı, arteriosclerosis ve kanseri engeller).
-B2 RIBOFLAVIN:Karbonhidrat, protein ve yağlardan enerji salıveren hydrogenation süresince; ayrıca sağlıklı cildi oluşturacak mukoza zarı ve parlak ışıkta daha iyi görebilmek için gereklidir.
-B3 NIACIN:Nicotinic asit veya nicotinamid; hücrelerde enerji oluşturabilmek için thiamin e riboflavin ile birlikte çalışır. Glikozu, karbonhidrat depolamanızın tek yolu olan glikojene dönüştürmek için gereklidir. Niacin, kardiyovasküler hastalıkları engellemek veya iyileştirmekte yararlıdır. Ayrıca kandaki kolestrolü ve trigliseriti düşürür, vücudu pisliklere ve zehirlere karşı korur, migren ağrılarını geçirir, mafsal iltihabını teskin eder, damarları genişleterek kan dolaşımını hızlandırır.
-B6 PYRIDOXINE:Aminoasitlerin emilimini ve metabolize olmalarını (sindirilmelerini) kolaylaştırır. Alvuyar oluşumunda rol oynar. 6’dan fazla enzimin faydalı olabilmesi için gereklidir. B6, sivilcelerin temizlenmesine, kuru ve kaşınan cilde faydalıdır. Katarakt’ı önler ve gözdeki lensleri korur.
-B12 COBALAMIN:(Cyanocobalamin) özellikle ilikte kan üreten hücreler, sinir sistemi hücreleri ve sindirim sistemi hücreleri başta olmak üzere vücuttaki tüm hücrelerin normal çalışması için gereklidir. Bu vitamin güçlü bir enerji verici ve gençleştiricidir. Hâfızayı güçlendirir, konsantrasyon yeteneğini arttırır ve aklî bozuklukları engeller.
5 Temmuz 2012 Perşembe
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
.jpg)
.jpg)